Türkiye’de Otel Konaklamalarında Yeni Sezon Öncesi Hızlı Toparlanma

Türkiye’de otel doluluk oranları, mart ayındaki sert düşüşün ardından nisan ayında dikkat çekici bir şekilde toparlandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın cuma günü paylaştığı verilere göre, turizm sektöründe rekorlarla geçmesi beklenen yeni sezon öncesinde sektör yeniden ivme kazandı.

Lisanslı konaklama tesislerindeki toplam doluluk oranı, nisan ayında %41,12’ye yükselerek geçen yılın aynı dönemindeki %39,74’lük seviyeyi geride bıraktı. Bu oran, mart ayındaki %26,79’luk düşük seviyeye kıyasla da belirgin bir artışı gösteriyor.

Bu sonuçlar, COVID-19 pandemisinden bu yana nisan aylarında kaydedilen en yüksek doluluk oranı olurken, Kasım 2024’ten beri görülen en yüksek seviyeye ulaşıldığını ortaya koyuyor.

Nisan ayında gerçekleşen geceleme sayısı ise 16,27 milyona çıkarak tüm zamanların en iyi nisan ayı performansına işaret etti. Geçen yıl aynı ayda bu rakam 14,63 milyondu. Bu konaklamaların 10,33 milyonu yabancı ziyaretçiler, 5,94 milyonu ise yerli turistler tarafından gerçekleştirildi.

Ocak-nisan döneminde toplam geceleme sayısı geçen yıla göre artarak 41,65 milyona ulaştı. 2024’ün aynı döneminde bu sayı 41,11 milyondu.

Nisan ayında konaklama tesislerinde ağırlanan toplam ziyaretçi sayısı 6 milyonu aşarken, bunun 2,96 milyonu yabancı, 3,05 milyonu ise yerli konuklardan oluştu. Yılın ilk dört ayında ise bu rakam 21,7 milyona ulaştı. Bu ziyaretçilerin 7,75 milyonu yabancı, 10,91 milyonu ise Türkiye’de yaşayan yerli turistlerden oluştu.

Bakanlık verilerine göre, ortalama konaklama süresi de geçen yılın aynı dönemine göre hafif artarak 2,44 günden 2,48 güne yükseldi.

Ancak yılın ilk dört ayında toplam otel doluluk oranı geçen yıla göre hafif düşerek %33,49’a geriledi. 2024’ün aynı döneminde bu oran %34,36 olarak kayıtlara geçmişti.

Resmi verilere göre, Türkiye bu yılın ilk dört ayında yaklaşık 12,75 milyon ziyaretçi ağırladı. Nisan ayında gelen ziyaretçi sayısı geçen yıla kıyasla %8’in üzerinde artarak 3,9 milyona ulaştı. Bu artışta Almanya, Rusya ve Birleşik Krallık’tan gelen güçlü talep etkili oldu.

Ocak-nisan döneminde gelen yabancı ziyaretçilerin sayısı 10,59 milyon olurken, yurt dışında yaşayan 2,15 milyon Türk vatandaşı da Türkiye’yi ziyaret etti.

Her ne kadar yabancı ziyaretçi sayısı geçen yıla kıyasla %0,6 oranında düşerek 10,65 milyondan 10,59 milyona gerilese de, özellikle nisandaki toparlanma ve Avrupa pazarlarından gelen erken rezervasyonlar sektöre canlılık kazandırdı.

Almanya, bu dönemde Türkiye’ye en fazla ziyaretçi gönderen ülke konumunu korudu. Ocak-nisan döneminde 1,14 milyon Alman turist Türkiye’ye geldi. Rusya’dan 977.152, İran’dan ise 946.472 ziyaretçi Türkiye’yi tercih etti. Bulgaristan ve Birleşik Krallık da en çok ziyaretçi gönderen ilk beş ülke arasında yer aldı.

Nisan ayında Almanya’dan gelen turist sayısı geçen yıla göre %31,32 artarak 571.042’ye ulaştı. Rusya’dan 375.820, Birleşik Krallık’tan ise 373.922 ziyaretçi geldi. Bu, Birleşik Krallık’tan yapılan ziyaretlerde %13,27’lik bir artış anlamına geliyor.

Bulgaristan ve İran da nisan ayında önemli pazarlar arasında yer aldı.

Yıl başından bu yana genel rakamlar geçen yılın biraz altında kalsa da, özellikle nisan ayında görülen hızlı toparlanma sektördeki durağanlığın kırılmasında önemli rol oynadı. Erken tatil planları ve Avrupa pazarından gelen talep, ivmenin yeniden kazanılmasına katkı sundu.

Yetkililer, yaz sezonunun yaklaşmasıyla birlikte turizmde hareketliliğin daha da artmasını bekliyor.

2025 yılı boyunca Türkiye, 65 milyon ziyaretçi çekmeyi ve 64 milyar dolar turizm geliri elde etmeyi hedefliyor. 2024 yılında Türkiye’yi 52,6 milyon yabancı turist ziyaret ederek önceki yılın 49,2 milyonluk rekorunu geride bırakmıştı.

Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının ziyaretleri de eklendiğinde bu sayı 62,3 milyona ulaştı. Bu rakamla Türkiye, Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü verilerine göre dünyanın en çok ziyaret edilen dördüncü ülkesi konumuna yükseldi.

Turizm, Türkiye ekonomisi için kritik önemde bir sektör. Ülke, kronik cari açığını kapatmada turizm gelirlerine büyük ölçüde güveniyor. Sektör, Türkiye’nin gayrisafi yurt içi hasılasının (GSYİH) yaklaşık %10’unu oluştururken, toplam istihdamın da yaklaşık %5’ini sağlıyor.